Ana içeriğe atla

RADYOKİTAP

      İpek gene nereden çıkarttın bu saçma sapan fikirleri? kim öğretiyor kızım bunları sana? kafanı böyle şeylerle doldurma sen derslerini çalış hadi geç sınıfına bakıyım bak zil çalıyor :)

       İyi fakat ben hem derslerimi çalışıyorum hemde bunlarla uğraşıyorum siz uğraşmak istemiyorsunuz diye bende mi uğraşmayayım yani. Neyse ben yazıma geri döneyim. Zaten tanıyorsunuz Doç. Dr. Nilay KAYHAN hocam sayesinde bir çok öğretmen ve akademisyenle tanıştım/tanışıyorum. Bir çok toplantıya katılmasam da yakından takip ediyor ve toplantı sonrasında açık ortamda yayınlanan videolarını seyrediyor benim işime yarayan kısımlarını not alıyorum.

       Biraz evvel bir toplantıya dinleyici olarak katıldım konuşan bir Prof. hocam. Hocam öyle güzel şeyler anlatıyor ki hayran kaldım ve size yazmaya karar verdim. konuşma zaman ve zamanı iyi kullanma adına yapılıyor bilmediğimiz yada bilmek istemediğimiz ne kadar çok şey varmış. Yada benim bilmediğim diyelim tabi ki sizler bunu biliyorsunuzdur. Peki sizce kitap okumak nasıl bir şey? sizler ne tür kitapları okuyorsunuz? peki kitap okumayı mı yoksa o kitap içindeki bilgi mi sizi çekiyor? tabi bu herkes için değişir fakat asıl konumuz zaman ve bilgi. aslında boşa harcadığımız ne kadar fazla zaman var farkında olmadan zamanı tüketiyoruz ve geri dönüşümü yok yani geçtikten sonra geri getirilemeyen zaman aslında çok kıymetli. Nilay hocamın sayesinde Sarper ARIKAN ağabey ile tanışıyorum aslında abi değil hocam. Sarper hocam görme engelli yani göremeyen (kör) bir hocam. Sarper hocam o kadar çok proje yapmış ödül almış ki sitesini ziyaret etmenizi ve neler yaptıklarına bakmanızı öneririm. Sarper abi ile tanıştıktan sonra, zaten bu alanla ilgileniyor ve Nilay hocamdan destek alıyor Nilay hocam gece gündüz demeden tüm sorularıma cevap veriyor kendimi geliştiriyordum. Nilay hocamın izlememi istediği bir video beni etkiliyor ve Gören Kör, Duyan Sağır olmak istemiyor ve elimden gelen desteği Eğitim ve Erişilebilirlik konusunda koşulsuz destek vermeyi kendi kendime kabul ediyordum.

       Sarper abi ile tanıştıktan sonra Sarper abimin Hürriyet gazetesindeki bir haberi dikkatimi çekiyor ve okumaya başlıyorum bu haber kitaplarla alakalı.ELEKTRONİK KÜTÜPHANE, GÖRME ENGELLİ ÖĞRENCİLERE UMUT IŞIĞI OLDU. Haberi okumaya başlıyor ve okudukça şaşkınlığımı koruyamıyorum. Haberde şu yazıyor bu kütüphanede  tam 30bin kaynak var. Evet yanlış duymadınız tam 30bin kaynak. Ne kadar çok değil mi? Sarper abinin kitap tararken olan resmini görüyor ve şaşırıyorum evet Sarper abi tarayıcıda kitap tarıyor. Neyse ben konuyu gene dağıttım nerelere geldik. Zamanı iyi kullanmak konumuz konu ne zaman kitap taranmasına geldi anlamadım.

      Şimdi düşünsenize 30bin kaynak var ve bu kaynağa ulaşabilmeniz için yetkiniz var. Benim için çok büyük bir şans. Zamanı iyi değerlendirmek adına aklıma şöyle bir şey geliyor hemen. Bir sürü Prof. Doç. hocam var öğretmenlerim var ve bu öğretmenlerimin tamamının kendi arabası var her gün bu arabalar ile trafikte saatlerce zaman harcıyorlar. Neyse ki ben harcamıyorum :) benim arabam yok. :) şimdi aslında Sarper abi fikrimi şimdi okuyacak. Daha kendisi bu yazıdan haberdar değil. Şimdi nasıl biz kitap takası yapıyoruz. Benim şöyle bir fikrim var bir kütüphane oluştursak ve takas yolu ile her birey eşit olarak buradan yararlansa ayrımcılık yapmasak. Mesela sadece görme engelliler değil tüm herkes yararlansa. Ben zaten ayrımcılığın her türlüsüne karşı bir birey olarak şunu teklif ediyorum. Ben saatlerce arabada zaman harcıyorum trafikte geçirdiğim zamanımı daha verimli hale getirerek kitap okumak istiyorum fakat arabamı da kullanmak istiyorum. peki bu seslendirilmiş kitaplar benim işime yarıyor ve ben görme engelim olmadığı halde bu benim işime yarayan hizmetten yararlanmak istiyorum. Benim fikrim benim seslendirdiğim bir kitap karşılığında ben bu hizmetten yararlanabileceğim bir kütüphane kursak ve ben seslendirdiğim kitabı vererek binlerce kitaba ulaşsam zamanımı hem verimli geçirebilirim hemde kütüphanenin gelişmesine katkı sağlamış olurum. Aslında bu  fikir herkesin işine yaraya bilir. Düşünsenize kitabınız yanınızda ve kaldığınız yerden trafikte veya istediğiniz yerde okumaya/dinlemeye devam ediyorsunuz sonra evinize geliyorsunuz açıp kaldığınız yerden kitabınızı okuyorsunuz.

       Evet demek oluyor ki aslında Sarper abi bir çok şey yapmış ve bu sadece görme engelli bireyler için değil tabi ki tüm insanlar için. Demek ki bizlerde bir şeyler yapabiliriz. Tabi bu benim fikrim en azından aklımdan böyle bir şey geçirdim. Eğer siz bunun için çok abartmışsın İpek saçmalama derseniz size saygı duyarım o zaman biraz daha az zaman ayırarak yapacak bir öneride bulunurum. Hani sosyal medya kullanıyoruz ya o zaman paylaştığınız görsellere betimleme ekleyerek az zaman harcamış fakat daha güzel şeyler yapmış olursunuz.

     Birde şimdi hemen akla şu soru geliyor peki İpek trafikte sesli kitap dinlersek dikkatimiz dağalmaz mı? bunu bilemem bunu araba üreticilerine sormak lazım madem dikkat dağıtan bir şey neden radyo koyarlar ki. Hee müzik dikkat dağıtmaz kitap dikkat dağıtır diyorsanız o zaman haklı olabilirsiniz.

     Ben kitap konusunu biraz daha araştıracağım lütfen sizlerde Gören Kör, Duyan Sağır olmayın. Amacım kimseyi kırmak veya üzmek değil sadece elimden gelebilecek bir şeyleri sizlerle paylaşmak. Siteme yakın zamanda bir eklenti yapacağım ve sitemi ziyaret eden görme engelli bireyler sitemde daha rahat dolaşacaklar. Biliyorum sitemde çok görsel var ve bu görsellerin hiçbirinden faydalanamıyorlar.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR TEŞEKKÜR MEKTUBU

 Bu bir teşekkür mektubu.    Bir mesaj ile başlayan yolculuk büyük bir etkinlik ile sonuçlandı. Hadi gelin size hem bu yolculuğu anlatayım hem de teşekkür etmem gereken öğretmenlerime ve büyüklerime bir kez daha sizin yanınızda teşekkür edeyim.     Okul müdürüm ile bundan tam iki ay önce başlayan bir mesaj trafiği. İlk attığım mesaj söyle hocam ben bir maket hazırladım ve 29 Ekim - 4 Kasım bildiğiniz gibi KIZILAY HAFTASI  bu tarihlerde okulumda bir etkinlik yapmak ve maketimi sergilemek istiyorum. veeee gelen cevap " günaydın İpek çok iyi düşünmüşsün projeni destekleriz Görevli Kızılay Kulübü Öğretmenimiz ile görüşelim KIZILAY kulübündeki öğrencilerimizi de çalışmanıza ortak eder birer Kızılay gönüllüsü olurlar Saat 17:00 ye kadar okulda oluyoruz Uğrayabilirsen maket ve diğer etkinlikleri konuşabiliriz" evet gelen mesaj aynen bu. Sıradan bir okul değil tabi ki müdür bey de sıradan değil. Başkası olsa ÇOCUĞUM BİZLERİ YORMA HADİ GİT MAKETİNİ EVİNDE YAP derdi :) dedim ya sıra

İYİ BİRER YÜZÜCÜ OLAN PLASTİKLER

 "Şu anda dünyanın herhangi bir yerde en yüksek mikroplastik zararlarından bazılarına maruz kalıyorsunuz. Bir pencereden içeri giren ışığa baktığınızda, havada uçuşan mikroplastiklerin parladığını görebilirsiniz. Bir bardak suyu camınızın önüne koyun ve 5dk sonra bardak içindeki suyun yüzeyini kaplayan nano plastik tabakayı göreceksiniz farkında olmadan nefes almamızla birlikte içimize çektiğimiz oksijen yerine plastik diyebilir miyiz? Bugün satılan kıyafetlerin üçte ikisi  plastikten yapılıyor ve lifler sürekli olarak dökülüyor. Tekrar toz olarak soluduğumuz bu nano plastikler ileride çok büyük sorunların başlangıç noktası. Çamaşır makinelerimizin içinde yıkadığımız bir çok tekstil ürünü plastik hammaddeden üretiliyor ve bunlar bir birlerine sürtünerek çamaşır makinesinin atık suyuna karışarak doğal ortamda bulunan temiz sularımıza veya denizlerimize ulaşıyor. Evlerden büyük oranda farkında olmadan ürettiğimiz bu plastikler dolaylı yollardan tekrar soframıza geliyor ve insan sağl
     Uzun zamandır üzerinde çalıştığım fakat okul ve derslerden zaman bulup yazamadığım sosyal medya üzerine yazmak istediğim aslında Twitter için yazmak istediğim yazımı ancak yazabildim.      Twitter o kadar büyük ki içinde bir anda kaybola bilirsiniz. Önemli olan ne yapmak istediğinizdir. Ben şu an on tane hesap yönetiyorum (Mayıs 2022). Tüm hesaplarımda İpek VAROL tarafından yönetildiğine dair açıklamalar bulmak mümkün. Bunun nedeni bir hesap kimin tarafından yönetildiği veya kimin olduğu çok önemlidir. Yoksa sizi TROL zannede bilirler. Aslında bu konu da çok önemli. Peki TROL nedir? sahte kimliğin arkasına gizlenen kendi gerçek hesaplarından yazamadıklarını yazabilen bir kitle. Tabi ki günümüz imkanlarıyla bunları yakalamak mümkün. Zaten bildiğim kadarı ile 24saat sosyal medya ağlarında devriye gezen polisler bulunmakta. Gerçek isimler vermek yerine sahte hesaplar ardına gizlenen ve gerçek hesaplarından yazamayacağı şeyleri bu hesaplar aracılığı ile yazan kişiler bir çok olumsuzlu