Ana içeriğe atla

ÇEVREMİZ ve BİZ

 ÇEVREMİZ ve BİZ

       Çevre Eğitimi: Çevre eğitim bilincinin oluşturulması ilkokul 1. sınıf öğrencilerinden başlamalı ve etkin neler yapılabileceği öğretilmelidir. 

       BU YAZDIKLARIM İLKOKUL 1. SINIFTA ÖĞRENDİKLERİMLE BAŞLAYAN ve BU GÜNE KADAR GELEN BİRİKİMİN YAZISIDIR.

       İlkokula başladım zaten evimizde genelde bu tür şeyleri görüyor uyguluyorduk. Genel anlamda kendi evimizde ESKİ ve ÇÖP kavramı pek yok. Hadi gelin size anlatayım. Evimize aldığımız yumurta kartonları bile kağıt geri dönüşüm kutusuna atılmıyor saklanıyor ve çiftliğe giderken götürülüp orada depolanıyor ve İstanbula gelirken getirilecek olan yumurtalar için kullanılıyor yırtılan ve kirlenenler olursa ikinci üçüncü bir şans verildikten sonra geri dönüşüm kutusuna atılıyordu. Bize daha okula başlamadan önce bunlar öğretiliyordu. Yoğurt kovaları, dondurma kutuları bir çok plastik kutular tekrar tekrar kullanılıyor ve saklanıyordu. Zaten kendimi bildim bileli pek evden çöp çıkmıyor her şey ayrıştırılıyor ve kullanılıyordu. okula başladım İlkokulum HAMDULLAH SUPHİ TANRIÖVER bu konuda çok hassas zaten ben biliyor ve çok iyi hatırlıyorum okula bir çok geri dönüşüm için malzeme götürüyordum. Aslında şunu demek daha doğru olur ben zaten kendi evimizde yaptığımız için bunu biliyordum fakat okulum uzmanlaşmam da bana katkı sağladı. EVET UZMANLIK ALANIM ÇÖP ve GERİ DÖNÜŞÜM :) şaka gibi. 

      Çoğu arkadaşım okula parmak ucu yırtık ayakkabı ile gitmeye utanırken ben parmak ucu yırtık ayakkabı ile okula çok gittim. Heee okulum mu? okulum İstanbul'un en sosyetik semtinde iyi bir okul. Tabi ki bu şu anlama gelmesin elli tane yeni ayakkabım varken ben bunu yapıyor ve isteyerek yapıyordum. Özellikle lastik ayakkabılar konusunda çok katıyız son ömrünü doldurana kadar giyip şehirde giyilemeyecek kadar kötü olduktan sonra çiftliğe (köye) götürüp orada giymeye devam ediyorduk. Okulumda yapılan etkinliklerle yeni yeni bir sürü şey öğreniyor evde uygulamaya başlıyordum. İlk yenilik tuvalet kağıtlarının rulolarını saklamakla başlamıştı. Bunlar çok işe yarıyor ve kullanılıyordu. Babama ve anneme küçük bir tanıtımla ne amaç için kullanılacağını anlattığımda bana söylenen şey hiç aklımdan çıkmaz. SEN ARTIK ADAM OLMUŞSUN. Evet artık okula gidiyor ve her gün yeni şeylerle eve geliyordum. Her gün bir yenlik. Bu bizlere ilkokulum HAMDULLAH SUPHİ TANRIÖVER'in ne kadar iyi bir okul olduğunu gösteriyor. Şimdi düşünüyorum da yaptığım her şey okulumda kafama sanki hiç çıkarılmamak üzere sokulmuş.

        Çevre bilincinin oluşturulması öyle bir etki yapmıştı ki artık bu gün bir çevreci olacak kadar katı oldum. Aslında yaşana bilir bir dünya için bunu yapmam da gerekiyordu. sonra düşünmeye başladım bu dünyayı ben mi kurtaracağım. Tek başıma bunu yapamazdım. İşte artık beni tanıyorsunuz. Sizde dünyamızı kurtarmak için bir şeyler yapmalısınız. Yapmanız gereken yani sorumlu olduğunuz şey sadece kendiniz yani kendi ürettiğiniz çöpleri yine kendiniz ayrıştıracaksınız. Bu sizin yapmanız gereken bir sorumluluk. Tabi ben yapmam derseniz bu sizin tercihiniz. İleride çocuklarınız ve torunlarınıza iyi bir dünya bırakmak için bunu yapmanız gerekiyor.

        Peki neler ayrıştırılır ve sonuçta ne elde ederiz.

        Aslında bu sorunun cevabı çok kolay. Birinci olarak daha temiz bir çevre, ikinci olarak ekonomiye katkı. Evet aslında geri dönüşümde en önemli olay çevreye verdiğimiz zararı azaltmak. ikinci olarak çöpe atılan atıkları tekrar ekonomiye kazandırarak maddi gelir elde etmek. Ben sürecin ikinci kısmına geçtim. zaten birinci kısmını katı kurallar dahilinde uyguladım/uyguluyorum. Bizim evimizde şu an sıfır atık var yani bizim evimizden bir ay içinde 1kg bile çöp çıkmıyor. Tabi bu kağıt üzerinde değil gerçek anlamda istatistik bilgilerle sunmam mümkün son bir sene veya son üç sene içinde evimize kaç litre su girdi kaç şişe içme suyu tükettik hatta kaç kupa kahve içildiğine kadar size detaylı hatta tarihleri ile bilgi vermem mümkün :) hatta kaç kesme şeker kullandık onun adedini bile söylemem mümkün şaka gibi dimi? evet bu gerçek size evde kaç kesme şeker tüketildiğine kadar son üç senenin analizini yapacak kadar ileriyim :) evet konumuza geri dönelim. Konumuz geri dönüşüm ben doğayı kirletmemek için bunların hepsini yaptım şimdi bu elimdeki atıklardan tekrar bir şeyler üretmek istiyorum üretebilecek kadarda ilerleme kaydettim şimdi size bunu anlatmadan önce şunu söylemek istiyorum. ÇEVRE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÜNİVERSİTELER SİZİ BU KONUDA ARAŞTIRMA YAPMAYA DAVET EDİYORUM. Bu daha önce çalışılmamış bir konu sizlere çok ciddi rakkamlardan bahsediyorum üç sene boyunca kaç tane şeker kullandığımıza kadar istatistik bilgi elimde var diyorum siz böyle bir araştırma yaptınız mı? bakın kağıt üzerinde sosyal medyada paylaşılan bir çok şey yapay sadece kağıt üzerinde hiç bir gerçekliği yok. Okullarda tonlarca kağıt çöpe gidiyor hiçbir şey sizin gördüğünüz duyduğunuz gibi değil.

       Evet ben elimdeki bu atıkları sadece cinslerine göre değil renk ve özelliklerine göre de ayrıştırdım. Şimdi bunlardan bir şeyler üretme zamanı ve üretmeye başlama zamanı geldi artık. 

       Peki bunlardan neler üretebiliriz? aklınıza gelen her şey üretile bilir fakat ben üreteceğiniz binlerce şeyi üretecek o ham maddeyi üretmeyi geri dönüşüm plastiklerini tekrar kullanarak flament haline getirdim. evet flament bu bir tür ham madde. Bu madde ile istediğiniz her şey üretile bilir her ne istiyorsanız bunu 3D olarak yapmamız mümkün. Evet sizlerle paylaşmak istediğim şey şu. Çöp diye bir şey yok bu sadece büyük ekonomilerin küçük ekonomileri yutma oyunu. Üretiyorlar satıyorlar doğayı kirletiyorlar ve size bunu defalarca yapıp kendi ülkelerinde bunu yapanlara cezalar yazıyor buna izin vermiyorlar. ARTIK ve ATIK ülkelere verilen en büyük zararlar bunlardan kaynaklanıyor aslında bunlarla hem topraklarımız kirleniyor hemde sularımız. artık okullarda ilk derslerin arasına girmesi gereken şey hatta MATEMATİKTEN bile önemli olan ÇEVRE ve GERİ DÖNÜŞÜM.

      EĞER TEMİZ VE YAŞANABİLİR BİR DÜNYANIZ YOKSA, MATEMATİK DE ÇOK ÖNEMLİ DEĞİL. ÖNCE YAŞANABİLİR BİR DÜNYAMIZ OLMALI.

       Şimdi çöpleri topluyorsun tamam İpek fakat bu güne kadar doğaya verilen zararlar için ne diyeceksin? Ona da bir cevap ürettim kendi içimde :) evet doğaya çok zarar verdik onu çok yorduk çok üzdük. Şimdi ben kendimi affettirmek için bir başka proje geliştirdim. Bu projede 500bin tohum toprakla buluşturulacak. Finansman buldum ve bir Milli Eğitim Müdürümden söz aldım. Yakın zamanda bu ağaç tohumlarını toprakla buluşturacağız. Buluşma noktamız SAMSUN neden mi? sebebi şu artık ben orada o kadar çok insan tanıdım ki o ailenin bir üyesi oldum. Peki hangi ağaç tohumunu seçtim? Latince adı Ligustrum yani Türkçe bağlayıcı anlamına geliyor. Bu bitki çok güçlü her mevsim yaprak dökmeden kalabiliyor. Tıp için ciddi yaralarda ilaç olarak kullanılıyor. 

      Derslerimden çok zaman bulamıyorum okul gittikçe ağırlaşmaya başladı zaman yetmiyor ve sosyal sorunluluk projeleri için çok zaman bulamıyorum. Yapmak istediğim çok şey var. Ülkem için yapabilecek o kadar çok şey var ki yeter ki biz isteyelim. Bana zaman ayırıp yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim. Eğer destek vermek isterseniz kimseden maddi anlamda hiç bir şey istemiyorum sadece yayılması ve yapılması anlamında destek olmanız yeterli. Eğer birler 500bin tohumu toptrakla buluşturursak gelecek için binlerce ağaç sahibi oluruz. BEN DEĞİL BİZ İÇİN.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR TEŞEKKÜR MEKTUBU

 Bu bir teşekkür mektubu.    Bir mesaj ile başlayan yolculuk büyük bir etkinlik ile sonuçlandı. Hadi gelin size hem bu yolculuğu anlatayım hem de teşekkür etmem gereken öğretmenlerime ve büyüklerime bir kez daha sizin yanınızda teşekkür edeyim.     Okul müdürüm ile bundan tam iki ay önce başlayan bir mesaj trafiği. İlk attığım mesaj söyle hocam ben bir maket hazırladım ve 29 Ekim - 4 Kasım bildiğiniz gibi KIZILAY HAFTASI  bu tarihlerde okulumda bir etkinlik yapmak ve maketimi sergilemek istiyorum. veeee gelen cevap " günaydın İpek çok iyi düşünmüşsün projeni destekleriz Görevli Kızılay Kulübü Öğretmenimiz ile görüşelim KIZILAY kulübündeki öğrencilerimizi de çalışmanıza ortak eder birer Kızılay gönüllüsü olurlar Saat 17:00 ye kadar okulda oluyoruz Uğrayabilirsen maket ve diğer etkinlikleri konuşabiliriz" evet gelen mesaj aynen bu. Sıradan bir okul değil tabi ki müdür bey de sıradan değil. Başkası olsa ÇOCUĞUM BİZLERİ YORMA HADİ GİT MAKETİNİ EVİNDE YAP derdi :) dedim ya sıra

İYİ BİRER YÜZÜCÜ OLAN PLASTİKLER

 "Şu anda dünyanın herhangi bir yerde en yüksek mikroplastik zararlarından bazılarına maruz kalıyorsunuz. Bir pencereden içeri giren ışığa baktığınızda, havada uçuşan mikroplastiklerin parladığını görebilirsiniz. Bir bardak suyu camınızın önüne koyun ve 5dk sonra bardak içindeki suyun yüzeyini kaplayan nano plastik tabakayı göreceksiniz farkında olmadan nefes almamızla birlikte içimize çektiğimiz oksijen yerine plastik diyebilir miyiz? Bugün satılan kıyafetlerin üçte ikisi  plastikten yapılıyor ve lifler sürekli olarak dökülüyor. Tekrar toz olarak soluduğumuz bu nano plastikler ileride çok büyük sorunların başlangıç noktası. Çamaşır makinelerimizin içinde yıkadığımız bir çok tekstil ürünü plastik hammaddeden üretiliyor ve bunlar bir birlerine sürtünerek çamaşır makinesinin atık suyuna karışarak doğal ortamda bulunan temiz sularımıza veya denizlerimize ulaşıyor. Evlerden büyük oranda farkında olmadan ürettiğimiz bu plastikler dolaylı yollardan tekrar soframıza geliyor ve insan sağl
     Uzun zamandır üzerinde çalıştığım fakat okul ve derslerden zaman bulup yazamadığım sosyal medya üzerine yazmak istediğim aslında Twitter için yazmak istediğim yazımı ancak yazabildim.      Twitter o kadar büyük ki içinde bir anda kaybola bilirsiniz. Önemli olan ne yapmak istediğinizdir. Ben şu an on tane hesap yönetiyorum (Mayıs 2022). Tüm hesaplarımda İpek VAROL tarafından yönetildiğine dair açıklamalar bulmak mümkün. Bunun nedeni bir hesap kimin tarafından yönetildiği veya kimin olduğu çok önemlidir. Yoksa sizi TROL zannede bilirler. Aslında bu konu da çok önemli. Peki TROL nedir? sahte kimliğin arkasına gizlenen kendi gerçek hesaplarından yazamadıklarını yazabilen bir kitle. Tabi ki günümüz imkanlarıyla bunları yakalamak mümkün. Zaten bildiğim kadarı ile 24saat sosyal medya ağlarında devriye gezen polisler bulunmakta. Gerçek isimler vermek yerine sahte hesaplar ardına gizlenen ve gerçek hesaplarından yazamayacağı şeyleri bu hesaplar aracılığı ile yazan kişiler bir çok olumsuzlu