Ana içeriğe atla

KALBİNİ KIRMADIM, KIRDIM SAZI GİTTİ

  Aslında o kadar çok dersim var ki fakat bu yazıyı yazma gereği duydum zaten beni takip edenler ne zaman yoğun ne zaman vaktim olduğunu twitter hesabımı takip edenler yakından bilirler. Bazen haftalarca giremem bazen herkese yetişmeye çalışırım. Paylaşımlarım sosyal sorumluluk ve eğitim amaçlıdır ve bilmediğim hiç bir şey için yorum yapmam.

  Çağrıhan abi konusunda bir kaç söz söylemek istiyorum onun için yazmaya karar verdim. Çağrıhan abi çok iyi müzik yapan bir öğrenci. Bazen güzel müzik yapar bazen kafasına eser sazını kırar. Peki hiç düşündünüz mü? Çağrıhan abime sazını kırdırtacak kadar onu kızdıran şey nedir. Hadi gelin size Çağrıhan abiyi biraz anlatayım. Çağrıhan abi OTİZM konusunda biraz hassas hatta bence okulundaki sınıfındaki öğrencilere kadar bu konuda baya baya bir eğitim almalı hatta bence o okuldaki öğretmenler bile bu konuda kendilerini geliştirmeli. Çağrıhan abim müzikle uğraşıyor on parmağında on marifet çalamadığı müzik aleti yok. Saz, gitar, piyano, akordiyon, flüt ve daha bir çok müzik aleti. Peki ne oluyor da çaldığı müzik aletini kırıyor?

   İşte bu sorunun cevabı okulda belkide Çağrıhan abimin varlığı yokmuş gibi gösteriliyor olabilir mi? yada Çağrıhan abi örnek alınacağına belkide diğer çocuklar tarafından kıskanılıyor olabilir mi? bunun cevabını sadece o okulda Çağrıhan abimin öğretmenleri verebilir. Ben eğer aynı sınıfta olsaydım bizlere müzik konusunda ders vermesini isterdim. Bu bir yetenek bunu herkes yapamaz hatta deneme gücünü bile kendinde bulamaz. En basit örneği herkesin evinde bulunan bir müzik aleti flüt gidin içeriden alın ve çalmayı deneyin bakın göreceksiniz ne kadar zor. Ben saz veya gitar veya piyano demedim size sizin için sıradan bir müzik aleti gelebilecek bir aleti çalmanızı önerdim.

     Aslında ne velilerin nede öğretmenlerin farkında olmadığı bir durum var ortada. Şu ayrımcılık ve etiketleme olayına ben çok karşıyım. Neden insanlara etiket vuruluyor anlamış değilim. Yapamayan sizlersiniz fakat gene övünen siz siniz sanki birşeyler yapabiliyormuş gibi birde karşınızdakini yok görmezden gelmek veya onu anlamaya çalışmak yerine onu itmek kırmak da neyin nesi hiç anlamış değilim. Bu yazım sadece beni bağlar ve tüm sorumluluğu bana ait. Benim tanıdığım milli sporcu ablam var bu arada İrem ablamı kocaaaaaaaman öpüyorum. Onunla gurur duyuyorum hatta elimden geldiği kadar paylaşım yapıyor destekliyorum ama konumuz Çağrıhan abi. Peki sizce bizlerin Çağrıhan abimden öğreneceği birşeyler yok mu? bence var. İlk başta her birey eşit bunu bilmek gerekiyor peki siz Çağrıhan abim kadar müzik aleti çalabiliyormusunuz? peki şiir okuyabilirmisiniz? peki şarkı söyleyebilirmisiniz? bunların hiç birini yapamayan bazı insanların Cağrıhan abimi sazını kıracak kadar incitmesi de ne demek oluyor onu anlamış değilim. Dört sene boyunca okulumda OTİZM konusunda eğitim aldım hatta arkadaşım vardı. Bu arkadaşım çok sinirliydi durduk yere bağırır ve sinirlenirdi eğer üzerine giderseniz dahada sinirlenirdi fakat siz o an ondan uzaklaşırsanız sakinleşir ve kendiliğinden geçip giderdi. Biz bunu bilir fakat ona hissettirmezdik. 

      Her insanın farklılıkları vardır kimi spor yapar kimi müzik çalar kimi kitap yazar. Herkes de aynı yetenek yoktur. Benim anlamadığım şey şu, ileride çok iyi yerlere gelecek olan Çağrıhan abim neden şimdiden keşfedilmiyor. Gerçekten kendisi çok yetenekli ve gerçekten desteklenmesi gerekirken neden hem annesi hem de kendisi bu kadar üzülüyor. Bence kendisine müzik konusunda tam destek verilmeli okulu konusunda kesinlikle bazı şeylerin değiştirilmesi gerekli. Her insanda bu tarz yetenek olmuyor ileride çok iyi yerlere gelecek fakat bu gün neden her şeyi zorlaştıralım ki destek olsak imkanlar sunsak daha başarılı daha mutlu olmaz mı?

     Bir de aklıma gelmişken sosyal medyada elimden gelen desteği bu konuda veriyorum. Lütfen sizler de sosyal medyada bu konuya destek verin. Bu konu önemli öğreneceğimiz çok şey var ve öğrenmemiz de şart. O kadar çok arkadaşım büyüğüm oldu ki bazıları ile açık ortamda yazışmıyorum fakat çok arkadaşım ve büyüğüm var hepsi ya sporcu veya sanatla uğraşıyorlar hepsinin ayrı özellikleri var ve keşfedilmeyen kim bilir daha ne özellikleri vardır. Hatta bu konuda ileri seviyede bilgisi olan öğretmenlerim var ve hatta en sevdiğim hocalarım en yakın hocalarım da onlar hatta her gün görüştüğüm saatlerce yazıştığım bana çok katkısı olan hocalarım var.  Bu değerlere sahip çıkmak ve onlarla iç içe yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor bunun için öğretmenlerime çok iş düşüyor biliyorum.

     Gelin onlar için hayatı daha da zorlaştırmayalım. 

Yazımı sonuna kadar okuduğunuz için teşekkür ederim.

     

Yorumlar

  1. Emeğine sağlık İpekcim 🙏

    YanıtlaSil
  2. Emeklerine sağlık İpek 👏👏👏

    YanıtlaSil
  3. Sen çok duygusal ve güzel yürekli bir kızsın. Yazın beni çok duygulandırdı, seni ve Çağrı han abini tanıdığıma çok memnun oldum. Size güzel yarınlar diliyorum. Sevgiler...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR TEŞEKKÜR MEKTUBU

 Bu bir teşekkür mektubu.    Bir mesaj ile başlayan yolculuk büyük bir etkinlik ile sonuçlandı. Hadi gelin size hem bu yolculuğu anlatayım hem de teşekkür etmem gereken öğretmenlerime ve büyüklerime bir kez daha sizin yanınızda teşekkür edeyim.     Okul müdürüm ile bundan tam iki ay önce başlayan bir mesaj trafiği. İlk attığım mesaj söyle hocam ben bir maket hazırladım ve 29 Ekim - 4 Kasım bildiğiniz gibi KIZILAY HAFTASI  bu tarihlerde okulumda bir etkinlik yapmak ve maketimi sergilemek istiyorum. veeee gelen cevap " günaydın İpek çok iyi düşünmüşsün projeni destekleriz Görevli Kızılay Kulübü Öğretmenimiz ile görüşelim KIZILAY kulübündeki öğrencilerimizi de çalışmanıza ortak eder birer Kızılay gönüllüsü olurlar Saat 17:00 ye kadar okulda oluyoruz Uğrayabilirsen maket ve diğer etkinlikleri konuşabiliriz" evet gelen mesaj aynen bu. Sıradan bir okul değil tabi ki müdür bey de sıradan değil. Başkası olsa ÇOCUĞUM BİZLERİ YORMA HADİ GİT MAKETİNİ EVİNDE YAP derdi :) dedim ya sıra

İYİ BİRER YÜZÜCÜ OLAN PLASTİKLER

 "Şu anda dünyanın herhangi bir yerde en yüksek mikroplastik zararlarından bazılarına maruz kalıyorsunuz. Bir pencereden içeri giren ışığa baktığınızda, havada uçuşan mikroplastiklerin parladığını görebilirsiniz. Bir bardak suyu camınızın önüne koyun ve 5dk sonra bardak içindeki suyun yüzeyini kaplayan nano plastik tabakayı göreceksiniz farkında olmadan nefes almamızla birlikte içimize çektiğimiz oksijen yerine plastik diyebilir miyiz? Bugün satılan kıyafetlerin üçte ikisi  plastikten yapılıyor ve lifler sürekli olarak dökülüyor. Tekrar toz olarak soluduğumuz bu nano plastikler ileride çok büyük sorunların başlangıç noktası. Çamaşır makinelerimizin içinde yıkadığımız bir çok tekstil ürünü plastik hammaddeden üretiliyor ve bunlar bir birlerine sürtünerek çamaşır makinesinin atık suyuna karışarak doğal ortamda bulunan temiz sularımıza veya denizlerimize ulaşıyor. Evlerden büyük oranda farkında olmadan ürettiğimiz bu plastikler dolaylı yollardan tekrar soframıza geliyor ve insan sağl
     Uzun zamandır üzerinde çalıştığım fakat okul ve derslerden zaman bulup yazamadığım sosyal medya üzerine yazmak istediğim aslında Twitter için yazmak istediğim yazımı ancak yazabildim.      Twitter o kadar büyük ki içinde bir anda kaybola bilirsiniz. Önemli olan ne yapmak istediğinizdir. Ben şu an on tane hesap yönetiyorum (Mayıs 2022). Tüm hesaplarımda İpek VAROL tarafından yönetildiğine dair açıklamalar bulmak mümkün. Bunun nedeni bir hesap kimin tarafından yönetildiği veya kimin olduğu çok önemlidir. Yoksa sizi TROL zannede bilirler. Aslında bu konu da çok önemli. Peki TROL nedir? sahte kimliğin arkasına gizlenen kendi gerçek hesaplarından yazamadıklarını yazabilen bir kitle. Tabi ki günümüz imkanlarıyla bunları yakalamak mümkün. Zaten bildiğim kadarı ile 24saat sosyal medya ağlarında devriye gezen polisler bulunmakta. Gerçek isimler vermek yerine sahte hesaplar ardına gizlenen ve gerçek hesaplarından yazamayacağı şeyleri bu hesaplar aracılığı ile yazan kişiler bir çok olumsuzlu