Ana içeriğe atla

ÇÖP YALANINA İNANMIŞLAR İÇİN YAZIYORUM

     ÇÖP YALANINA İNANMIŞLAR İÇİN YAZIYORUM

     Aslında nereden başlayacağımı pek bilmiyorum o kadar çok şey var ki yazacak.

     Sosyal medya hesaplarımdan bu konu hakkında düzenli paylaşımlar yapıyorum aslında. Video ve kısa mesajlar atıyorum dikkat çekmeye çalışıyorum. Alüminyum, Plastikler, Piller, Kağıtlar, Yağlar bunlarla ilgili yüzlerce paylaşımım var. Belki insanların pek ilgisini çekmiyor fakat aslında ceplerinden çıkan paranın farkında bile değiller. Bir sürü para vererek aldıkları şeyleri çöp yalanı ile gelişi güzel çöplere atıyor başkaları bunlardan para kazanıyor. Hadi gelin sistem nasıl işliyor size onu biraz anlatayım. Anlatacaklarım uzun yıllardır üzerinde çalıştığım, araştırdığım ve uyguladığım tecrübelerime dayanarak yazdığım ve elimde verilerin olduğu bilgi birikiminin size aktarımıdır.

    ÇÖP YALANI insanları kandırmaca. Bir çok gelişmiş ülkede bizlerin çöplere attığı şeylerin bir çok kısmı yasaklı maddeler. Bunların başında YAĞ ve PİLLER geliyor. Ülke ekonomisine zarar veren doğayı kirleten bu gelişi güzel çöplere atılan şeyler aslında AVRUPA ve ABD 'de yasak. 

   Peki neden aldığımız yere geri götürerek paramızı almıyoruz sorusu hemen akla geliyor ve hemen sorulan ilk soru. Gazlı bir içecek aldık ve şişesinin parası dahil ödedik. Peki şişenin içindekinden daha pahalı olduğunu ve çöpe atarak bütçemizin yarısını çöpe atmış olduğumuzu biliyor muyuz? yada farkında mıyız? aslında farkında olmadan veya umursamadan yaptığımız bu hareket bütçemize ve ülke ekonomisine çok büyük zarar veriyor kaldı ki doğaya verdiği zararda hediyesi. Peki marketler veya üreticiler neden böyle davranıyor? Bunun tek yanıtı var daha fazla para kazanmak. Yani bizlere hem ürünü hem de paketini satmış oluyorlar. Bazen çok ucuza aldığımız bir ürünün fiyatı paket fiyatı kadar olabiliyor. 

   Yaptığım küçük bir araştırma ile elde ettiğim sonucu size aktaracağım. Hollanda bundan tam 30 sene önce gazlı içecek PLASTİK/PET şişelerini marketlerde makine aracılığı ile toplamaya başlamış. Bunun amacı plastik şişeleri geri dönüşüm ile kazandırarak tekrar ekonomiye katkı sağlamak ve doğayı korumak. Peki bunu nasıl yapmış? 

  Şu an bizlerin çöpe attığı gazlı içecek şişelerini barkotlarını okutarak geri almaya başlamışlar ve her müşteriye kupon vermişler bu müşteriler bir sonraki alışverişte bu kuponları kasaya vererek alışverişlerinden düşmüşler. Tabi ki üzerinde geri dönüşüm işareti konulmuş bu şişeleri çöpe atmak yasaklanmış eğer bu ürünü çöpe atarsanız ceza yazılmış. Peki aradan 30 sene geçmiş ve biz ne yapıyoruz hala çöpe atıyoruz. Peki biz neden bunu yapmıyoruz? aslında bu sorunun cevabını verecek olan BELEDİYELER ve BAKANLIK. Hep görürüz mavi kapak toplayanlar ve bu kapaklar ile tekerlekli sandalye almaya çalışan insanlar var. Aslında farkında olmadan ve bilmeden yaptıkları bir yanlış aslında kapaklardan değerli olan pet şişenin kendisini çöpe atmaları. Konu aslında çok uzun. Saklamak ayrıştırmak ve temizlemek çok zor olduğu için %5 'lik kısmı ile ilgileniyor geri kalanını çöpe atıyorlar. Aslında bu çöpe atılan daha değerli kısmı fakat nedense ayrıştırmıyorlar. Peki bir kaç yıl içinde bizim ülkemizde de bunların başlayacağını ve yakın zamanda artık hiç bir gıda paketinin çöplere atılmayacağını yazsam inanır mısınız?. Gerçek bu artık öyle çöplere gelişi güzel her şeyi atamayacağız. Her belediyenin çöp kontrol memuru olacak çöplerin içine bakacaklar ve aaaa İpek çöpe pil atmışsın sana bin TL ceza yazdık, aaaa bir de yetmedi gazoz şişesini atmışsın bir bin TL 'de oradan yazdık. Ohhhh iyi oldu sen çöpe atılmayacak olan her şeyi at sonra da deki aaa bana 2bin TL ceza yazmışlar.

    Elimdeki verilere baktığımda görüyorum ki paramızı hep çöpe atmışız/atıyoruz. Bu konuda yapmamız gereken şeylerin başında ilk olarak evlerimizde ayrıştırmaya başlamalıyız ve bu ayrıştırma işleminden sonra düzenli olarak okullarda toplama merkezleri oluşturulmalı. Öyle görüntü olsun diye iki tane çöp konteyniri koyup arka bahçede tutan okullardan bahsetmiyorum. Her okul bir toplama merkezi olabilir. Bu atıklar ter temiz bir şekilde ayrışmış olarak tekrar üretime sokula bilir. Şu an bunların tüm aşamalarını yaptım ve çalışır durumda olduğunu kanıtladım. Küçük çapkı bir sistem kurdum ayrıştırdım temizledim ve depoladım. Elimde PLASTİK, BAKIR; ALÜNİNYUM, YAĞ, PİL ve bir sürü geri dönüşümden kazanılmış ter temiz ham madde var. İstediğim an istediğimi üretebilecek şekilde elimde bekliyor. Tabi ki bu bir deneme tabi ki elimdeki ham maddeler çok az fakat bunu bir okul çapında bir mahalle çapında bir ilçe bir şehir bazında düşünsenize. Evet artık birşeyler yapma zamanı geldi. Bence bunu yapacak olan öğretmenlerdir. Hatta Emel hocam Arzu hocam var bu konuda en çok paylaşım yapanların başında geliyorlar. Bazen yazıyorum onlara GENE BOŞ İŞLER YAPTIRDINIZ DİMİ diye. Kimine göre boş işler olabilir fakat hem ülkemizi hem DÜNYAYI ilgilendiren ve en önemli konuların başında gelen KONU BU.

    Her ne kadar sosyal medyada bazı öğretmenlerimin destek vermediği konu olsa da ben bu konuda dikkat çekmeye ve ayrıştırmaya devam edeceğim. Bu benim sorumluluğum. Hem ÇÖP OLUŞTURARAK ÜLKEMİ ve DÜNYAYI kirletmeyeceğim hemde bu konu hakkında sosyal medya hesaplarımdan paylaşım yaparak dikkat çekmeye çalışacağım. 

    Bu konuda yapmanız gereken çok küçük fakat aslında bir o kadar da BÜYÜK olan şey ÇÖP ÜRETMEYİN, ÇÖP YALANINA KANMAYIN, Lütfen destek verin artık sular kirlendi DOĞA sinyal vermeye başladı. Bizlerin gidebileceğimiz başka yerimiz yok DÜNYA ÇOK KÜÇÜK. Lütfen evimizi kirletmeyelim.

   Yazımı sonuna kadar okuduğunuz ve bana zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR TEŞEKKÜR MEKTUBU

 Bu bir teşekkür mektubu.    Bir mesaj ile başlayan yolculuk büyük bir etkinlik ile sonuçlandı. Hadi gelin size hem bu yolculuğu anlatayım hem de teşekkür etmem gereken öğretmenlerime ve büyüklerime bir kez daha sizin yanınızda teşekkür edeyim.     Okul müdürüm ile bundan tam iki ay önce başlayan bir mesaj trafiği. İlk attığım mesaj söyle hocam ben bir maket hazırladım ve 29 Ekim - 4 Kasım bildiğiniz gibi KIZILAY HAFTASI  bu tarihlerde okulumda bir etkinlik yapmak ve maketimi sergilemek istiyorum. veeee gelen cevap " günaydın İpek çok iyi düşünmüşsün projeni destekleriz Görevli Kızılay Kulübü Öğretmenimiz ile görüşelim KIZILAY kulübündeki öğrencilerimizi de çalışmanıza ortak eder birer Kızılay gönüllüsü olurlar Saat 17:00 ye kadar okulda oluyoruz Uğrayabilirsen maket ve diğer etkinlikleri konuşabiliriz" evet gelen mesaj aynen bu. Sıradan bir okul değil tabi ki müdür bey de sıradan değil. Başkası olsa ÇOCUĞUM BİZLERİ YORMA HADİ GİT MAKETİNİ EVİNDE YAP derdi :) dedim ya sıra

İYİ BİRER YÜZÜCÜ OLAN PLASTİKLER

 "Şu anda dünyanın herhangi bir yerde en yüksek mikroplastik zararlarından bazılarına maruz kalıyorsunuz. Bir pencereden içeri giren ışığa baktığınızda, havada uçuşan mikroplastiklerin parladığını görebilirsiniz. Bir bardak suyu camınızın önüne koyun ve 5dk sonra bardak içindeki suyun yüzeyini kaplayan nano plastik tabakayı göreceksiniz farkında olmadan nefes almamızla birlikte içimize çektiğimiz oksijen yerine plastik diyebilir miyiz? Bugün satılan kıyafetlerin üçte ikisi  plastikten yapılıyor ve lifler sürekli olarak dökülüyor. Tekrar toz olarak soluduğumuz bu nano plastikler ileride çok büyük sorunların başlangıç noktası. Çamaşır makinelerimizin içinde yıkadığımız bir çok tekstil ürünü plastik hammaddeden üretiliyor ve bunlar bir birlerine sürtünerek çamaşır makinesinin atık suyuna karışarak doğal ortamda bulunan temiz sularımıza veya denizlerimize ulaşıyor. Evlerden büyük oranda farkında olmadan ürettiğimiz bu plastikler dolaylı yollardan tekrar soframıza geliyor ve insan sağl
     Uzun zamandır üzerinde çalıştığım fakat okul ve derslerden zaman bulup yazamadığım sosyal medya üzerine yazmak istediğim aslında Twitter için yazmak istediğim yazımı ancak yazabildim.      Twitter o kadar büyük ki içinde bir anda kaybola bilirsiniz. Önemli olan ne yapmak istediğinizdir. Ben şu an on tane hesap yönetiyorum (Mayıs 2022). Tüm hesaplarımda İpek VAROL tarafından yönetildiğine dair açıklamalar bulmak mümkün. Bunun nedeni bir hesap kimin tarafından yönetildiği veya kimin olduğu çok önemlidir. Yoksa sizi TROL zannede bilirler. Aslında bu konu da çok önemli. Peki TROL nedir? sahte kimliğin arkasına gizlenen kendi gerçek hesaplarından yazamadıklarını yazabilen bir kitle. Tabi ki günümüz imkanlarıyla bunları yakalamak mümkün. Zaten bildiğim kadarı ile 24saat sosyal medya ağlarında devriye gezen polisler bulunmakta. Gerçek isimler vermek yerine sahte hesaplar ardına gizlenen ve gerçek hesaplarından yazamayacağı şeyleri bu hesaplar aracılığı ile yazan kişiler bir çok olumsuzlu