Ana içeriğe atla

İYİ BİRER YÜZÜCÜ OLAN PLASTİKLER

 "Şu anda dünyanın herhangi bir yerde en yüksek mikroplastik zararlarından bazılarına maruz kalıyorsunuz. Bir pencereden içeri giren ışığa baktığınızda, havada uçuşan mikroplastiklerin parladığını görebilirsiniz. Bir bardak suyu camınızın önüne koyun ve 5dk sonra bardak içindeki suyun yüzeyini kaplayan nano plastik tabakayı göreceksiniz farkında olmadan nefes almamızla birlikte içimize çektiğimiz oksijen yerine plastik diyebilir miyiz?

Bugün satılan kıyafetlerin üçte ikisi  plastikten yapılıyor ve lifler sürekli olarak dökülüyor. Tekrar toz olarak soluduğumuz bu nano plastikler ileride çok büyük sorunların başlangıç noktası. Çamaşır makinelerimizin içinde yıkadığımız bir çok tekstil ürünü plastik hammaddeden üretiliyor ve bunlar bir birlerine sürtünerek çamaşır makinesinin atık suyuna karışarak doğal ortamda bulunan temiz sularımıza veya denizlerimize ulaşıyor. Evlerden büyük oranda farkında olmadan ürettiğimiz bu plastikler dolaylı yollardan tekrar soframıza geliyor ve insan sağlığını tehdit ediyor. Tekrar söylemek gerekiyor ki plastik atıkların büyük bir kısmı hayatına evlerimizde başlıyor doğamızı topraklarımızı ve sularımız kirlettikten sonra tekrar evimiz geri geliyorlar. Hem de soframıza kadar. Tek kullanımlık plastikler ve tekstil ürünleri başlı başına bir problem. Polimerler ve petrokimyasallar artık hayatımızın bir parçası hatta vücudumuzun bir parçası. Sadece kendimizi değil dünyada yaşayan diğer canlıları da etkiliyor. Kendi hayatını önemsemeyen birisi sizce diğer canlıların hayatı düşünür mü? yapmamız gereken çok şey var ve biz bunun belki de çok küçük bir kısmını yapıyoruz hatta üstümüze düşeni yapmıyoruz. Plastikler fosil yakıtlardır ve plastikler iklim değişikliğini büyük oranda etkiler. Denizlerimizde eskiden bulunan bir çok balık çeşidi artık yok, yok olmuşlar sebebi ne sizce? aslında deniz dibindeki plastikler olabilir mi? peki plastiklerin iyi birer yüzücü olduğunu biliyor musunuz? Uçabilen yüzebilen düşünsenize her yerdeler.

 


yukarıdaki geminin ve toplama ağının büyüklüğünü tahmin edebilmek için sadece geminin üzerindeki  insanlara bakarsanız ne kadar büyük bir plastik atıktan bahsettiğimizi daha kolay anlayacaksınız.

 


artık denizlerimizde balıkçılar denize balık avlamak için çıkmıyor denizlere attıkları ağlarla daha çok plastik yakalıyorlar. Zaten ha balık yemişiz veya plastik zaten yediğimiz bir çok balık türüne plastiklerden etkileniyor dolayısı ile soframıza geliyorlar.

 


önce sularımızı kirletip sonra bizlere damacana su satmak isteyenler şu an denizlerimizi kirletip bize havuzlarda yetiştirdikleri balıkları satarak başka bir oyun oynuyor olabilir mi sizce?

videonun tamamı seyretmek isterseniz link



         Çevrede özellikle son yıllarda önlenemez şekilde artan çöplerin çoğunluğunu plastik atıklar, bu atıkların büyük kısmını da tek kullanımlık plastik malzemeler oluşturmaktadır. Plastik kirliliğiyle ilgili olarak yapılan yeni araştırmalarda, yerleşim olmayan ıssız adalardan kutuplara, hatta dünyanın en derin noktası olan Mariana çukuruna  kadar bir çok yerde plastik polimer parçalarına rastlandığı ortaya çıkmıştır. Plastik çöplerin, karasal ve sucul ekosistemleri önemli ölçüde etkileyerek canlıların devamlılığını bozabildiği gibi, toprak ve suların da fiziksel kimyasal ve biyolojik özelliklerini değiştirdiği görülmektedir.  Sularda gezen plastik parçacıklar üzerinde yaşayabilen çeşitli mikrobiyal topluluğa “plastisfer” denilmekte. Çevredeki plastikler; doğal olarak rüzgar, hava, güneş ışığı, sulardaki dalga, akıntı, gel-git, tuzluluk, canlı faaliyetleri gibi etkilerle ve çeşitli antropojenik etkilerle parçalanarak mikroplastiklere dönüşmektedir. Çevresel koşullar, örneğin rüzgar şehir bölgelerinden şehirleşmemiş alanlara hatta yerleşimden çok uzak alanlara bile nano ve mikroplastikleri taşıyabilmektedir. Peki bizim kıyılarımızda durum ne?  Size bir resim ile aktaracağım

 


yukarıda gördüğünüz resimde bolca şişe kapağı çakmak diş fırçası ve diğer kırılmış plastikler var. 

 


yukarıdaki resimde sahillerde sizlerin de görebileceği şeyler. Her nerede olursanız olun manzara aynı çünkü hepsi iyi bir yüzücü.

 


kumu elimize aldığımızda daha dikkatli bakarsak ne kadar küçük parçacıklara ayrıldıklarını görebiliriz. peki göremediklerimiz nerede?

          Aslında renkleri nede güzel dimi? fakat hiçte öyle masum değiller. Bizler kumların üzerinde sadece şişe kapaklarını görüyoruz peki şişeler nerede. Şişeler çoktan sularımıza ve kuma karıştı bile hatta artık balıkların midesinde artık balıklar bile mikro plastiklerden etkileniyor. Hatta size şunu bile diyebilirim. Artık denizlerde balıklar yerine plastikler avlıyoruz evet evet balıkçı ağları ile balık yerine okyanuslarda plastikleri topluyorlar.

         Plastikler aslında kolay şekil verilebilen kullanışlı bir malzeme fakat göründüğü kadar saf ve masum değiller. Aslında biz insanlar bunu yapıyoruz gelişi güzel çöplere atarak kendimizi cezalandırıyoruz. Peki İpek sen bunları/çalışmalarını yaparken kurallara uyuyormusun? evet ben hem maske hem de eldiven kullanıyorum ayrıca kapalı ortamda hiç bir çalışma yapmıyor ve solumuyorum. Mümkün olduğu kadar özen gösteriyorum ve her gün yeni şeyler öğreniyorum.  Peki hiç mi plastik çöpe atmıyorsun 1gr bile mi? evet 1gr plastik çöpe atmıyorum ne yağ nede plastik kesinlikle ne sularımıza nede topraklarımıza bulaştırıyorum. Ben plastikler üzerine  çalışıyorum ve elimde olan her türlü plastik atığı kendi içinde ayrıştırıyorum hatta renklerine kadar ayrıştırıp sıfır enerji kullanarak geri dönüştürüyorum. Şu an yeni şeyler üretme aşamasındayım ve yaklaşık 3aydır bir plastik üzerinde test çalışmaları yapıyorum bu çalışma ısıl işlem ve basınç ile plastik malzemelerin güçlendirilmesi test sonuçları bittiğinde sizlerle paylaşacağım. Şimdilik Hokey diskini sopalarla dövmeye devam edelim bakalım sonuç ne olacak hep birlikte göreceğiz. Geçen akşam konuşmacı olarak katıldığım Ege Üniversitesi Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi ÇEVMER seminerinde Prof. Dr. Armğan KINAL hocam bana bir soru yöneltti. İpek peki bu topladıklarını ne yapıyorsun? Ben topladığım hiçbir atığı atmıyorum çalışmalarda kullanıyor yeni şeyler üretmeye çalışıyorum. Dostlarımız/sokak hayvanları için protezler yapabilmem için kendi kendime bu ham maddeleri çöplerden üretiyorum. Filament yapabiliyorum ki bu zaten başlı başına istediğiniz her şeyi üretebilmeniz için iyi bir malzeme kalıplama yöntemi kullanıyorum. Elimde bedavadan bir sürü malzeme var ve hem doğayı kirletmiyor hem de diğer canlılara destek olmaya çalışıyorum.

      Yazımı sonuna kadar okuduğunuz ve bana zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR TEŞEKKÜR MEKTUBU

 Bu bir teşekkür mektubu.    Bir mesaj ile başlayan yolculuk büyük bir etkinlik ile sonuçlandı. Hadi gelin size hem bu yolculuğu anlatayım hem de teşekkür etmem gereken öğretmenlerime ve büyüklerime bir kez daha sizin yanınızda teşekkür edeyim.     Okul müdürüm ile bundan tam iki ay önce başlayan bir mesaj trafiği. İlk attığım mesaj söyle hocam ben bir maket hazırladım ve 29 Ekim - 4 Kasım bildiğiniz gibi KIZILAY HAFTASI  bu tarihlerde okulumda bir etkinlik yapmak ve maketimi sergilemek istiyorum. veeee gelen cevap " günaydın İpek çok iyi düşünmüşsün projeni destekleriz Görevli Kızılay Kulübü Öğretmenimiz ile görüşelim KIZILAY kulübündeki öğrencilerimizi de çalışmanıza ortak eder birer Kızılay gönüllüsü olurlar Saat 17:00 ye kadar okulda oluyoruz Uğrayabilirsen maket ve diğer etkinlikleri konuşabiliriz" evet gelen mesaj aynen bu. Sıradan bir okul değil tabi ki müdür bey de sıradan değil. Başkası olsa ÇOCUĞUM BİZLERİ YORMA HADİ GİT MAKETİNİ EVİNDE YAP derdi :) dedim ya sıra
     Uzun zamandır üzerinde çalıştığım fakat okul ve derslerden zaman bulup yazamadığım sosyal medya üzerine yazmak istediğim aslında Twitter için yazmak istediğim yazımı ancak yazabildim.      Twitter o kadar büyük ki içinde bir anda kaybola bilirsiniz. Önemli olan ne yapmak istediğinizdir. Ben şu an on tane hesap yönetiyorum (Mayıs 2022). Tüm hesaplarımda İpek VAROL tarafından yönetildiğine dair açıklamalar bulmak mümkün. Bunun nedeni bir hesap kimin tarafından yönetildiği veya kimin olduğu çok önemlidir. Yoksa sizi TROL zannede bilirler. Aslında bu konu da çok önemli. Peki TROL nedir? sahte kimliğin arkasına gizlenen kendi gerçek hesaplarından yazamadıklarını yazabilen bir kitle. Tabi ki günümüz imkanlarıyla bunları yakalamak mümkün. Zaten bildiğim kadarı ile 24saat sosyal medya ağlarında devriye gezen polisler bulunmakta. Gerçek isimler vermek yerine sahte hesaplar ardına gizlenen ve gerçek hesaplarından yazamayacağı şeyleri bu hesaplar aracılığı ile yazan kişiler bir çok olumsuzlu