Ana içeriğe atla

TOPLUM YAŞAMINDA KURALLAR

 

SOSYAL DÜZEN KURALLARINA UYUM.

Bu sabah Prof. Dr. S. Tunay KAMER hocam TRT1 Radyo kanalında canlı yayına katıldı bende baştan sona dinledim. Konu şu. "Toplum Yaşamında Kurallar" Emre Şimşek hocam sordu Tunay hoca cevapladı. Keşke herkes dinleseydi diye içimden geçirdim ve size bu yazıyı yazmaya karar verdim.

 

Bazen kızıyorum fakat yapacak pek bir şey yok. Bir düğme yok ki basıyım durdurayım hatta komple silebileyim. Herkes her şeyi biliyormuş gibi yapıyor bildiklerini veya bilmediklerini paylaşıyor. Ben genelde yaşanmışlıkları yaşadıklarımı paylaşıyorum. Bazen diyorum ki kendi kendime herkes komik şeyler paylaşıyor bak ne güzel herkes gülüyor eğleniyor takipçisi artıyor tanınıyor. Neyse ben öyle istemiyorum zaten öyle yapsaydım şu an takipçi sayım 100bin üzeri olurdu hatta denemek bile istemiyorum çok kolay çünkü.

Aslında öğrenecek o kadar çok şeyimiz var ki sonu yok gibi. Hadi gelin size başımdan geçen bir şeyi anlatayım. Bir gün evden çıktık dedem yanımda hava çok güzel dedem dedi ki hadi gel trenle gidelim boşuna otoparktan arabayı çıkartmayalım, olurrrr. Başladık yürümeye yaaa dede seninle yürümekte ayrı dert. Dedem çok sinirleniyor kızıyor. Durmadan takılıyor düşecek sanıyorum tamam bir şey yok devam et sen, tamam dede. Neyse tren istasyonuna  kadar geliyoruz fakat ha düştü ha düşecek yollar yol değil ki arabalar olur olmaz yere park etmiş. Asansöre binip yukarı çıkıyoruz. Normalde asansöre binmek bile bir dert olur fakat bu gün hafta sonu ve erken bir saat kimse yok asansör boş hadi binelim o zaman. Peki hiç düşündünüz mü? bu asansörler kimler için ne amaçla yapıldı? Eeee madem biliyorsun İpek hanım senin asansörde ne işin var? Tamam özür dilerim. Biraz bekliyoruz ve tren geliyor. Hadi kalk tren geliyor. Tamam dur çekiştirme kalkıyorum. Sen kalkana kadar tren kaçacak dede bir saatte kalkamıyorsun. Tamam attık kendimizi son anda trene. Oturacak pek yer yok gibi olsun zaten iki istasyon sonra ineceğiz. Oradan bir ses duyuyorum bir bayan yanındaki küçük bir çocuğa kibarca sesleniyor, oğlum kalksana  SAKAT ADAM OTURSUN. Heee sakat adam evet dedemden bahsediyor çok kibar. Dedem sakatta. Neyse dedem pek takmaz böyle şeyleri hatta güler geçer duyarsa cevap verir bazen de kendisi der sen niye bu sakat adama yer vermiyorsun. Neyse artık öğrendiniz. Şimdi yazacaklarım çok önemli. Karşınızdaki insanların duyamayacağını bile düşünseniz kırıcı kelimeler kullanmamaya özen gösterin sebebi duydukları zaman kırılacaklarını ve incineceklerini hiç unutmayın. Engelli bir birey asansör kullanır ve sizden önce onun hakkı vardır boşuna toplu taşıma alanlarındaki asansörleri işkal etmeyin. Engelli bireylerin park alanlarına araçlarınızı park etmeyin edenleri uyarın. Hatta iki dakika hemen geliyorum bahanesi hiç yapmayın. Yollarda görmüşsünüzdür sarı çizgili kaldırımlar var onların ne işe yaradığını ve tam bittiği yere araba bırakılmayacağını yoksa aracınıza bir insanın çarpabileceğini bilin. Hee bir de unutmadan trendeki güzel giyimli bayan teyze, SAKAT ADAM  OTURSUN DEĞİL, YAŞLI AMCAYA YER VERİRMİSİN OĞLUM.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İYİ BİRER YÜZÜCÜ OLAN PLASTİKLER

 "Şu anda dünyanın herhangi bir yerde en yüksek mikroplastik zararlarından bazılarına maruz kalıyorsunuz. Bir pencereden içeri giren ışığa baktığınızda, havada uçuşan mikroplastiklerin parladığını görebilirsiniz. Bir bardak suyu camınızın önüne koyun ve 5dk sonra bardak içindeki suyun yüzeyini kaplayan nano plastik tabakayı göreceksiniz farkında olmadan nefes almamızla birlikte içimize çektiğimiz oksijen yerine plastik diyebilir miyiz? Bugün satılan kıyafetlerin üçte ikisi  plastikten yapılıyor ve lifler sürekli olarak dökülüyor. Tekrar toz olarak soluduğumuz bu nano plastikler ileride çok büyük sorunların başlangıç noktası. Çamaşır makinelerimizin içinde yıkadığımız bir çok tekstil ürünü plastik hammaddeden üretiliyor ve bunlar bir birlerine sürtünerek çamaşır makinesinin atık suyuna karışarak doğal ortamda bulunan temiz sularımıza veya denizlerimize ulaşıyor. Evlerden büyük oranda farkında olmadan ürettiğimiz bu plastikler dolaylı yollardan tekrar soframıza geliyor ve insan sağl

GELECEKTE OKULLAR

     Gelecekte okullar nasıl olacak sorusuna şu aşamada cevap vermek çok zor. Tüm büyüklerim yazıyor çiziyor her gün yeni bir şey yayınlanıyor fakat geleceği tahmin etmek çok zor. Üç arkadaş üzerinde çalıştığımız ve ileride açıklayacağımız her yerde herkese eğitim ve bedava eğitim sitemiz hakkında dün tesadüfen Dr. Nuri ÖZTÜRK hocam ile konuştuk. Hocam bu konularda korkuç ileri seviyede bilgiye sahip zaten uzmanlık alanı eğitim. Bu gün buralarda yazılar yazmama ve paylaşımlar yapmama en büyük destekçim. İlk yazılarımı yazmama ve yayınlanmasında bana desteği çok büyük. Hocam ile Twitter DM 'den yazışırken diyorum ki biz üç arkadaş bir site yapıyoruz tabi hocamın konudan hiç haberi yok kimsenin yok aslında. Hocam bana daha önce yazdığı bir yazının linkini atıyor. İpek benim de bir modelim var istersen paylaşa bilirim. Attığı linke hemen gidip okumaya başlıyorum . İlkokuldan doktoraya kadar 40 yıl süren ve 20 yıldan fazla öğretmenlik yapmış bir hocamın. Yazıyı okuduğumda hocama yazdı

BİR TEŞEKKÜR MEKTUBU

 Bu bir teşekkür mektubu.    Bir mesaj ile başlayan yolculuk büyük bir etkinlik ile sonuçlandı. Hadi gelin size hem bu yolculuğu anlatayım hem de teşekkür etmem gereken öğretmenlerime ve büyüklerime bir kez daha sizin yanınızda teşekkür edeyim.     Okul müdürüm ile bundan tam iki ay önce başlayan bir mesaj trafiği. İlk attığım mesaj söyle hocam ben bir maket hazırladım ve 29 Ekim - 4 Kasım bildiğiniz gibi KIZILAY HAFTASI  bu tarihlerde okulumda bir etkinlik yapmak ve maketimi sergilemek istiyorum. veeee gelen cevap " günaydın İpek çok iyi düşünmüşsün projeni destekleriz Görevli Kızılay Kulübü Öğretmenimiz ile görüşelim KIZILAY kulübündeki öğrencilerimizi de çalışmanıza ortak eder birer Kızılay gönüllüsü olurlar Saat 17:00 ye kadar okulda oluyoruz Uğrayabilirsen maket ve diğer etkinlikleri konuşabiliriz" evet gelen mesaj aynen bu. Sıradan bir okul değil tabi ki müdür bey de sıradan değil. Başkası olsa ÇOCUĞUM BİZLERİ YORMA HADİ GİT MAKETİNİ EVİNDE YAP derdi :) dedim ya sıra