Ana içeriğe atla

İKİ BAŞKAN

    Dün akşam düşündüm de şimdi tamam Twitterda paylaşımlar yapıyorum bazen iki başkanı etiketliyorum peki ben bu başkanları tanıyormuyum diye düşünenler olabilir bende karar verdim bu yazıyı yazmaya/yazıyorum :)

    İki başka biri KIZILAY diğeri KIZILAY GÖNÜLLÜ DİREKTÖRÜ.

    Evet Dr. Kerem KINIK ve Nurdal DURMUŞ hocalarım. aaaaa Nurdal hocamın Twitter hesabına girip tam açılımını almak isterken tesadüf bir bakıyorum Nurdal hocamın bu gün doğum günü. Hocam öncelikle doğum gününüzü kutluyorum. Konu nereden nereye geldi valla bilmiyordum şimdi öğrendim doğum günü olduğunu hocamın.

    Bildiğiniz gibi bende GÖNÜLDEN Kızılay Gönüllüsüyüm. Elimden geldiği kadar tüm etkinliklere katılmaya çalışıyor elimden geldiği kadar destek veriyorum. Tabi ki benim gibi sıradan bir lise öğrencisinin verdiği destekten ne olacak ama olsun ben GÖNÜLDEN yapıyorum. Yaptıklarım ne Kerem hocamın nede Nurdal hocamın yaptıklarının yanında lafı bile olmaz bunu yakından biliyorum yazımın ilerisinde yazacağım zaten.

    Yaz aylarında okul kapalı olduğu zaman Kızılay bir çok etkinlik düzenledi ve elimden geldiği kadar bu etkinliklere organizasyonlara katıldım, katıldım ve hocalarımı tanıma fırsatım oldu gözlemledim notlar aldım. Öncelikle Kerem hocamdan başlamak istiyorum. Şimdi herkes şöyle düşünebilir Kerem hoca koskoca KIZILAY Başkanı ulaşılmaz birisi yok öyle değil Kerem hocam da sizin benim gibi bir insan :) hadi gelin size başıma gelen bir şeyi anlatayım :) hani dedim ya etkinliklere katılıyorum diye işte bir gün KIZILAY 153 kuruluş yıldönümü ve bisiklet etkinliği var tabi bende organize ettim yanıma birini buldum (babam) ve atladık bisikletlere doğru etkinlik alanına çok kalabalık binlerce bisiklet var ve biz İstanbul turu yapacağız. Önce başkanımız konuşma yapacak ve tura başlayacağız.:) Başkanımız geldi konuşmasını yaptı ve bisiklet getirdiler başkanımıza başkan bisiklete bindi inmesi bir oldu :) ben yanındayım aramızda 3 bisiklet var en öndeyim :) başkan işaret etti şunu verin bana beni bir gülme aldı koskoca başkan aldığı bisiklete bak :) getirdikleri ilk bisiklet çok havalı elektirikli baya güzeldi çok beğendim (biraz anlıyorum bisikletlerden) sonra başkan sıradan bir bisiklete binip yola çıktık. Heeee yola çıkmadan Kerem hocam ile fotoğraf çekildik bana özel bir şey değil kim isterse zaten kırmıyor isteyen herkesle çekiliyor dedim ya sıradan birisi sizin benim gibi. 

    Bazen öyle yazılar okuyorum ki yada görüyorum ki içinden diyorum ki neden insanlar böyle. Neyse bisikletlerimizle turu tamamlıyor varış noktasına geliyoruz. Çok kalabalık her yer kıpkırmızı bir sürü bisiklet ve bir sürü KIZILAYCI var etrafta. Başkanımız konuşma yapmak üzere tekrar mikrofonu alıyor ve konuşmasını yapıyor. 

   Sıra müzik kısmına geliyor müzik gurubu müziğe başlamadan önce Kerem hocamın müziğe eşlik etmesini isteyerek mikrofonu uzatıyor :) hocam hem mikrofonu hem darbukayı alıyor ve öyle bir giriş yapıyor ki ben şaşkın.. (sonradan görüyor ve öğreniyorum zaten hocam bir sürü müzik aleti çalıyor) 

   Demek istediğim şu öyle erişilmez ulaşılmaz insanlar değil hocalarım. Etkinlik bitiyor ve insanlar dağılmaya başlıyor. Evet burada Bisiklet etkinliği bitti şimdi karşıya gidiyoruz hadi baba çabuk ol. Babam daha konuyu anlamadan pedallamaya başlıyoruz ve direk vapura evet yetişmemiz lazım karşıda (Üsküdar) temiz deniz etkinliği var. Karşıya geçerken vapurda bir bakıyorum bir sürü KIZILAYCI bisikletlerle aynı yere gidiyor.  Aklıma ne geldi şimdi :) aslında Kerem hocamı tanımayan birisi onun başkan olduğunu asla anlayamaz sahada sıradan bir KIZILAYCI sen ben o KIZILAYCI işte.

   Katıldığım tüm etkinliklerden sonra notlar alıyor ilerisi için saklıyorum. Aslında benim katılıp katılmamam da önemli değil katılamadıklarıma zaten mutlaka birilerini gönderiyorum. Hepsini not alıyorum. o kadar çok şey yapılıyor ki Çevre, eğitim, yardımlaşma yüzlerce binlerce.

  Dedim ya KIZILAY her yerde. Son etkinlik 11 Kasım 2021 adada fakat benim gitmeme imkan yok okul var. ben eğitim hayatım boyunca bir gün bile okula gitmediğim olmadı sadece bir gün oda elimde değildi dişlerime tel takıldı. 

   Katılacağım etkinlikler zaten belli bu sefer birini organize etmem lazım çünkü gidemeyeceğim abim (ağabeyim) olmaz çalışıyor gidemez. Annem belki neyse babamı yolladım. Heybeliadada çıkan orman yangını bizim kampımıza çok yakındı (KIZILAY GÖNÜLLÜ KAMPI) hemen yanında gibi. Bu sene 11 Kasım 2021 fidan dikimi o bölgede yapılacaktı zaten haftalar önce çalışmalar vardı takip ediyordum. (Fidan dikim alanları bizler oraya gitmeden Orman Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanıyor) babama söyledim gittiğinde kampa git Nurdal hocayı bul ve deki İpek gelemedi ben İpek için geldim ve onun yerine ne yapılması gerekiyorsa yapacağım. Her şeyi organize ettim ve katılamasam da elimden geleni yaptım. Resimler çektirdim fidanlar diktirdim üzerime düşeni yaptım. sadece bu etkinlik için değil bunu yazmamdaki sebep bu son katıldığım etkinlik olduğu için yazdım. Nural hocam Türk Kızılay Gönüllü Yönetimi Direktörü ve Heybeliadada yangın çıktığında ilk müdahale edenlerdenmiş sonradan öğrendim. Yangın ilk çıktığında ilk koşan gene bir KIZILAYCI. Babama anlatmış bende yeni öğrendim. Çok üzüldüm yerinde gördüm yangın alanına üç dört defa farklı zamanlarda gittim. Çok büyük bir alan yanmış ve hepsi çok yaşlı çam ağaçları. Tabi yangına ilk müdahale eden bir KIZILAYCI başkan yangın bittikten sonrada yerine ilk fidanı diken gene KIZILAYCI başkan. O alanda üç öğretmenim için 3 fidan dikildi Fatma, Nilay ve Cemile hocalarımın adına üçü de yan yana üç fidan. Kısacası diğeceğim yazacağım şu ki gerçekten hem Kerem hocam hemde Nurdal hocam sizin benim gibi sıradan birisi. Yazımı sonuna kadar okuduğunuz için size teşekkür ederim. Kerem hocam ve Nurdal hocamın ellerinden öperim. 

SENSİZ OLMAZ GÖNÜLLÜ OL.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR TEŞEKKÜR MEKTUBU

 Bu bir teşekkür mektubu.    Bir mesaj ile başlayan yolculuk büyük bir etkinlik ile sonuçlandı. Hadi gelin size hem bu yolculuğu anlatayım hem de teşekkür etmem gereken öğretmenlerime ve büyüklerime bir kez daha sizin yanınızda teşekkür edeyim.     Okul müdürüm ile bundan tam iki ay önce başlayan bir mesaj trafiği. İlk attığım mesaj söyle hocam ben bir maket hazırladım ve 29 Ekim - 4 Kasım bildiğiniz gibi KIZILAY HAFTASI  bu tarihlerde okulumda bir etkinlik yapmak ve maketimi sergilemek istiyorum. veeee gelen cevap " günaydın İpek çok iyi düşünmüşsün projeni destekleriz Görevli Kızılay Kulübü Öğretmenimiz ile görüşelim KIZILAY kulübündeki öğrencilerimizi de çalışmanıza ortak eder birer Kızılay gönüllüsü olurlar Saat 17:00 ye kadar okulda oluyoruz Uğrayabilirsen maket ve diğer etkinlikleri konuşabiliriz" evet gelen mesaj aynen bu. Sıradan bir okul değil tabi ki müdür bey de sıradan değil. Başkası olsa ÇOCUĞUM BİZLERİ YORMA HADİ GİT MAKETİNİ EVİNDE YAP derdi :) dedim ya sıra

İYİ BİRER YÜZÜCÜ OLAN PLASTİKLER

 "Şu anda dünyanın herhangi bir yerde en yüksek mikroplastik zararlarından bazılarına maruz kalıyorsunuz. Bir pencereden içeri giren ışığa baktığınızda, havada uçuşan mikroplastiklerin parladığını görebilirsiniz. Bir bardak suyu camınızın önüne koyun ve 5dk sonra bardak içindeki suyun yüzeyini kaplayan nano plastik tabakayı göreceksiniz farkında olmadan nefes almamızla birlikte içimize çektiğimiz oksijen yerine plastik diyebilir miyiz? Bugün satılan kıyafetlerin üçte ikisi  plastikten yapılıyor ve lifler sürekli olarak dökülüyor. Tekrar toz olarak soluduğumuz bu nano plastikler ileride çok büyük sorunların başlangıç noktası. Çamaşır makinelerimizin içinde yıkadığımız bir çok tekstil ürünü plastik hammaddeden üretiliyor ve bunlar bir birlerine sürtünerek çamaşır makinesinin atık suyuna karışarak doğal ortamda bulunan temiz sularımıza veya denizlerimize ulaşıyor. Evlerden büyük oranda farkında olmadan ürettiğimiz bu plastikler dolaylı yollardan tekrar soframıza geliyor ve insan sağl
     Uzun zamandır üzerinde çalıştığım fakat okul ve derslerden zaman bulup yazamadığım sosyal medya üzerine yazmak istediğim aslında Twitter için yazmak istediğim yazımı ancak yazabildim.      Twitter o kadar büyük ki içinde bir anda kaybola bilirsiniz. Önemli olan ne yapmak istediğinizdir. Ben şu an on tane hesap yönetiyorum (Mayıs 2022). Tüm hesaplarımda İpek VAROL tarafından yönetildiğine dair açıklamalar bulmak mümkün. Bunun nedeni bir hesap kimin tarafından yönetildiği veya kimin olduğu çok önemlidir. Yoksa sizi TROL zannede bilirler. Aslında bu konu da çok önemli. Peki TROL nedir? sahte kimliğin arkasına gizlenen kendi gerçek hesaplarından yazamadıklarını yazabilen bir kitle. Tabi ki günümüz imkanlarıyla bunları yakalamak mümkün. Zaten bildiğim kadarı ile 24saat sosyal medya ağlarında devriye gezen polisler bulunmakta. Gerçek isimler vermek yerine sahte hesaplar ardına gizlenen ve gerçek hesaplarından yazamayacağı şeyleri bu hesaplar aracılığı ile yazan kişiler bir çok olumsuzlu