İpek VAROL

QADRİCYCLES, MİKRO ARAÇLAR ve ELEKTRİKLİ SCOTERLAR           İngilizceden çevrilmiştir - Dört tekerlekli bisiklet, dört tekerlekli mikro otomobiller için bir Avrupa Birliği araç kategorisidir, bu da bu araçların normal arabalara kıyasla daha az gereksinimlere göre tasarlanmasını sağlar minimalize edilmiş bu araçlarda sadece ulaşım için gerekli olan alet ve imkanlar vardır.. Quadricycles, ağırlık, motor gücü ve hız açısından sınırlamalar ile tanımlanır amaç burada aracın ağırlığını azaltarak düşük maliyet yüksek performans sağlamaktır.              Bu sevimli araçları bilinenin aksine ehliyetsiz kullanma gibi bir özelliği yoktur. Ehliyet almak zorunluluğu vardır ve plaka çıkartmak yani bir trafik bürosuna kaydolmak ruhsat almak gerekir. Aslında hayatımızda golf araçları da olarak gördüğümüz bildiğimiz bu araçlar küçük olmaları hafif olmaları ve sevimli olmaları gibi bir çok özellikleri bulunmaktadır. Şimdi akla gelen ilk soru İpek nereden çıktı şimdi bu konu?           Bu konuya şuradan

        METAVERSE ve WEB 3.0   Çok yakında hayatımıza girecek ve gerçekten tüm alışkanlıklarımızı değiştirecek olan METAVERSE aslında bir anlamda gerçek hayatımızın bir kopyası.      Çoğumuz aslında neler yapabileceğimizi biliyoruz fakat düşünmek bile insanı heyecanlandırıyor. Hayatımıza girecek olan yeni ekipmanlar elbiseler bilgisayarlar ve bir çok yeni şey. Beni en çok heyecanlandıran ise gerçeklik kabinleri. Tabi ki fiyatları çok yüksek olacağı kesin. Peki bu gerçeklik kabinleri nedir ne yapabiliriz biraz bundan bahsetmek istiyorum. Sanal ortamda her ne yapıyorsak bunun için bir çok ekipmana ihtiyacımız olacak ki bunlar şu anda var ve kullanılıyor. Bunlardan birisi sanal kabinler yada kutular. Bu kutuların içinde bir havalandırma sistemi var ve bu havalandırma sistemi sayesinde daha önceden almış olduğunuz aynı yazıcılardaki gibi kartuşlar var bu kartuşlar sayesinde istenilen ortam havalandırması yapılabiliyor. Örneğin biz bir ormanda yürüyoruz veya bir çiçek bahçesinde bu yapay ko

    KİTAPLARLA KANDIRILAN İNSANLAR     Bunların en başında kandırılan biri olarak ben geliyorum :)     Aslında hepimizin başından geçmiştir. Zamanımız olmadığı için bir kitapçıya gidip kitap almak yerine internetten hemen alıp kargo yapılmasını beklemek bize daha kolay gelir. İnternette bir çok kitap satışı yapan site bulmak mümkün. İlk yaptığımız şey Google açarak almak istediğiniz kitabı yazmak ve en ucuz bulduğunuz siteye gidip üye olup o kitabı almak. İşte tamda bu noktada hatalar zincirinin ilk halkasını oluşturdunuz. Niye mi? işte size tecrübelerime dayanarak yazacağım bu yazıyı okumanız bir daha ki alışverişinizde size yardımcı olacaktır.      Gelin şimdi size her ay ne kadar kitap aldığımı ve bu kitapları ne yaptığım konusunda ön bilgi vereyim. İlk evvela aldığım kitap adedi olarak başlamak istiyorum. Aldığım kitap sayısı her ay değişmekle birlikte ortalama yüz kitap gibi. Bu sadece benim aldığım kitap sayısı. Anne ve babam için aldıklarım bu sayının içinde değil. Onlarda ben ü

     ÇÖP YALANINA İNANMIŞLAR İÇİN YAZIYORUM      Aslında nereden başlayacağımı pek bilmiyorum o kadar çok şey var ki yazacak.      Sosyal medya hesaplarımdan bu konu hakkında düzenli paylaşımlar yapıyorum aslında. Video ve kısa mesajlar atıyorum dikkat çekmeye çalışıyorum. Alüminyum, Plastikler, Piller, Kağıtlar, Yağlar bunlarla ilgili yüzlerce paylaşımım var. Belki insanların pek ilgisini çekmiyor fakat aslında ceplerinden çıkan paranın farkında bile değiller. Bir sürü para vererek aldıkları şeyleri çöp yalanı ile gelişi güzel çöplere atıyor başkaları bunlardan para kazanıyor. Hadi gelin sistem nasıl işliyor size onu biraz anlatayım. Anlatacaklarım uzun yıllardır üzerinde çalıştığım, araştırdığım ve uyguladığım tecrübelerime dayanarak yazdığım ve elimde verilerin olduğu bilgi birikiminin size aktarımıdır.     ÇÖP YALANI insanları kandırmaca. Bir çok gelişmiş ülkede bizlerin çöplere attığı şeylerin bir çok kısmı yasaklı maddeler. Bunların başında YAĞ ve PİLLER geliyor. Ülke ekonomisine

  Aslında o kadar çok dersim var ki fakat bu yazıyı yazma gereği duydum zaten beni takip edenler ne zaman yoğun ne zaman vaktim olduğunu twitter hesabımı takip edenler yakından bilirler. Bazen haftalarca giremem bazen herkese yetişmeye çalışırım. Paylaşımlarım sosyal sorumluluk ve eğitim amaçlıdır ve bilmediğim hiç bir şey için yorum yapmam.   Çağrıhan abi konusunda bir kaç söz söylemek istiyorum onun için yazmaya karar verdim. Çağrıhan abi çok iyi müzik yapan bir öğrenci. Bazen güzel müzik yapar bazen kafasına eser sazını kırar. Peki hiç düşündünüz mü? Çağrıhan abime sazını kırdırtacak kadar onu kızdıran şey nedir. Hadi gelin size Çağrıhan abiyi biraz anlatayım. Çağrıhan abi OTİZM konusunda biraz hassas hatta bence okulundaki sınıfındaki öğrencilere kadar bu konuda baya baya bir eğitim almalı hatta bence o okuldaki öğretmenler bile bu konuda kendilerini geliştirmeli. Çağrıhan abim müzikle uğraşıyor on parmağında on marifet çalamadığı müzik aleti yok. Saz, gitar, piyano, akordiyon, flü

      UZAKTAN EĞİTİM KONUSUNDA TÜRKİYE       Uzaktan eğitim hayatımıza pandemi ile girmiş gözükse de aslında uzun yıllar üzerinde çalışılan bir konu. Ben uzaktan eğitime ilkokul 4. sınıfta katıldım. Hatta açık ortamda pek öyle uzaktan eğitim veren paralı siteler yoktu seçenekler çok az ve dar bir alandaydı. Günümüzde gelinen nokta ise gerçekten çok seçenek ve imkan var.      Uzaktan eğitim alanında tanınan isimlerinden Salman KHAN Khan Akademi kurucusu bu konuda baya baya bir şeyler yapmış. Aslında sadece bu iş için kendini yormuş. Bu gün geldiği nokta milyonlarca öğrenci ve çok dilli bir uzaktan eğitim platformu. Peki Hindistan, Amerika, Danimarka bunları yaparken TÜRKİYE uzaktan eğitim konusunda nerelerde? Dışarıdan baktığımız zaman sosyal medyada bir çok kendini Uzaktan Eğitim uzmanı gören insanlar var. Konu hakkında her şeyi biliyor yazıyor atıp tutuyorlar fakat gerçek anlamda bu işe gönül vermiş bu iş için her gün saatlerce zaman ayırmış bir çok eğitimci Prof. bunlara bakıyor ve g

 ATIK PİLLER NE OLUYOR? BEN ATIK PİLLERİ NE YAPIYORUM?    Aslında geri dönüşüm ve çevre konusunda en fazla dikkat etmemiz gereken konu başında PİLLER geliyor. Çoğumuzun pek önemsemediği ve her markette her bakkalda her elektronik dükkanlarından bitince gelişi güzel aldığımız ve kullandıktan sonra çöpe attığımız PİLLER. hayatımıza öyle bir girmişler ki artık her yerde bir sürü pil kullanıyoruz hatta şimdi yeni nesil araçlar çıktı ki bunlar tamamen pilli. Tabi şöyle düşünecek olursak fosil yakıt kullanan araçlara göre daha çevre dostu.      Peki alırken pek de umursamadığımız piller bitince ne oluyor? Tabi ki direk mutfağa gidip tezgahın altındaki çöp kovasına atılıyor ve çöplerin arasında kaybolup gidiyor. ASLINDA KAYBOLUP GİTTİĞİNİ SANDIĞIMIZ BU PİLLER BİZE GERİ DÖNÜYOR HEMDE ÇOK BÜYÜK ZARAR VEREREK.     Bizlerin gelişi güzel çöplere attığımız o PİLLER hem bize hemde doğada beraber yaşadığımız tüm canlılara zarar veriyor.    Aslında bence pil satışına kısıtlama getirilmeli yani bitik p

 YAPAY ZEKA ve UZAKTAN EĞİTİM Yapay Zaka insanların yaptıklarını bilgisayarlara öğreterek bu öğretilenlerin aynısını yapmalarını istemektir. Bizler daha yeni yeni yapay zekayı duymaya başlamışken aslında bu çalışmalar 1956 yılında düşünülmeye başlanmış ve bir çok Prof. bu konuda araştırmalarına başlamıştı bile.       Bizler daha yeni yeni uzaktan eğitimi tanırken aslında uzaktan eğitim hayatımıza 2000’li yıllarda girmişti.      Aslında şu an o kadar ilerlemiş durumdayız ki bir çoğumuz bu konu hakkında araştırma yapmadığı için konuya çok uzak. Aslında bu yazıdaki amacım yapay zeka ve uzaktan eğitim hakkındaki bildiklerimi paylaşmak. Zaten bilenler biliyor ben bilmeyenler için yazdım bilenlerde yazarsa bizlerde faydalanırız J      Bildiğiniz gibi uzaktan eğitim konusunda araştırmalar yapıyor ve elimden geldiği kadar arkadaşlarımı bilgilendirmek için videolar çekiyordum artık tüm arkadaşlarım uzaktan eğitim konusunda her şeyi öğrendi artık bana da pek gerek kalmadı demek doğru olur.

    Dün akşam düşündüm de şimdi tamam Twitterda paylaşımlar yapıyorum bazen iki başkanı etiketliyorum peki ben bu başkanları tanıyormuyum diye düşünenler olabilir bende karar verdim bu yazıyı yazmaya/yazıyorum :)     İki başka biri KIZILAY diğeri KIZILAY GÖNÜLLÜ DİREKTÖRÜ.     Evet Dr. Kerem KINIK ve Nurdal DURMUŞ hocalarım. aaaaa Nurdal hocamın Twitter hesabına girip tam açılımını almak isterken tesadüf bir bakıyorum Nurdal hocamın bu gün doğum günü. Hocam öncelikle doğum gününüzü kutluyorum. Konu nereden nereye geldi valla bilmiyordum şimdi öğrendim doğum günü olduğunu hocamın.     Bildiğiniz gibi bende GÖNÜLDEN Kızılay Gönüllüsüyüm. Elimden geldiği kadar tüm etkinliklere katılmaya çalışıyor elimden geldiği kadar destek veriyorum. Tabi ki benim gibi sıradan bir lise öğrencisinin verdiği destekten ne olacak ama olsun ben GÖNÜLDEN yapıyorum. Yaptıklarım ne Kerem hocamın nede Nurdal hocamın yaptıklarının yanında lafı bile olmaz bunu yakından biliyorum yazımın ilerisinde yazacağım zaten.

  Uzaktan eğitim ve internet konusu hakkında yakından takip ettiğim hocalarım var isimlerini yazmayacağım zaten biliyorsunuz :)    Konu şu İnternet. Herkes gülüyor şimdi Konu şu İnternet :) evet evet internet. Sosyal medya, uzaktan eğitim kısaca internetten nasıl faydalanıyorum onu yazacağım.    Şimdiiii Hep ben hocamı dinledim her programını her TV haberler sosyal medya hepsini kaçırdıklarım da dahil sonradan izledim. :) peki kim ? :) Doç. Dr. Tunay KAMER hocam. Şimdiiii hep onun anlattıklarını dinledim sıra bende bende yorum yapacağım sonra hocama yazacağım okuyunca hocamın yorum yapmasını isteyeceğim. İnanın bana gerçekten bu yazdıklarımdan haberi yok. Zaten bir müddet giremedim sebebi sınav haftam olduğu için :)    Evet başlayalım mı? :)    Bence internet yaz aylarında tatile gitmek gibi bir şey. Nasıl mı? gelin size anlatayım. Yaz gelirde tatile gidersiniz ya daha gitmeden her şey başlar ne alsam yanıma hangi kitapları alacağım ne giyeceğim gideceğimiz yer nasıl bir yer. Tamda bu

 ÇEVREMİZ ve BİZ        Çevre Eğitimi: Çevre eğitim bilincinin oluşturulması ilkokul 1. sınıf öğrencilerinden başlamalı ve etkin neler yapılabileceği öğretilmelidir.         BU YAZDIKLARIM İLKOKUL 1. SINIFTA ÖĞRENDİKLERİMLE BAŞLAYAN ve BU GÜNE KADAR GELEN BİRİKİMİN YAZISIDIR.        İlkokula başladım zaten evimizde genelde bu tür şeyleri görüyor uyguluyorduk. Genel anlamda kendi evimizde ESKİ ve ÇÖP kavramı pek yok. Hadi gelin size anlatayım. Evimize aldığımız yumurta kartonları bile kağıt geri dönüşüm kutusuna atılmıyor saklanıyor ve çiftliğe giderken götürülüp orada depolanıyor ve İstanbula gelirken getirilecek olan yumurtalar için kullanılıyor yırtılan ve kirlenenler olursa ikinci üçüncü bir şans verildikten sonra geri dönüşüm kutusuna atılıyordu. Bize daha okula başlamadan önce bunlar öğretiliyordu. Yoğurt kovaları, dondurma kutuları bir çok plastik kutular tekrar tekrar kullanılıyor ve saklanıyordu. Zaten kendimi bildim bileli pek evden çöp çıkmıyor her şey ayrıştırılıyor ve kulla

 ÇEMBERLİTAŞ ANADOLU LİSESİ       Herkesin bildiği gibi matematik hüsran olunca tekrar okulları gezmeye başladım :( aslında gitmek istediğim okulların tamamını gezmiştim fakat yüzdelik dilimimin düşeceğini düşünerek yeni bir plan yapma gereği duydum. Bu hafta  tamamen okul gezilerine ayırdım. Ömer ile beraber okulları tekrar gezdik. Ömer benim sekiz senelik ilkokuldan beri arkadaşım. Ömer'in annesi ve babası Prof. Ömer çok çalışkan ve başarılı bir öğrenci zaten ilkokuldan beri öyle yakından tanıdığım için zaten ben Ömer'in LGS'de yüksek puan alacağını biliyordum fakat olmadı. Sağlık olsun. Aslında bu yazıyı yazma amacım bir yerde teşekkür etmek için oldu hadi gelin size anlatayım.        Dedim ya tekrar okul gezilerine başladık diye. Ömer, babam ve ben Çemberlitaş Anadolu Lisesine gittik. Tramvaya bindik ve Çemberlitaş durağında indik okul konum olarak o kadar güzel bir yerde ki tramvaydan iner inmez hemen 40m mesafede okula erişim sağlıyorsunuz. düşünsenize rahatlığı. Okul

UZAKTAN EĞİTİM DENİNCE UZAKLARA GİDENLER VAR   Aslında yazımı okurken bu çocuk çok hayal kuruyor da diyebilirsiniz.     Fakat okumaya başlarken diyeceksiniz ve yazımın sonunda göreceksiniz ki bir kaç yıl içinde bunun olması çok yüksek bir olasılık.      Evet  artık herkes EBA Egitim Bilişim Ağımızı tanıyor. İlkokul, Ortaokul, Lise ve Akademik destek alacak herkes bu eğitim portalına giriş yapabiliyor ve giriyor. Peki sizce bu portalın kaç kullanıcısı var? hemen cevaplıyayım ülkemizdeki tüm öğretmenlerin ve öğrencilerin ücretsiz bu portala erişim hakkı var. Peki ülkemizde kaç öğrenci var? milyonlarca. Peki kaç öğretmen var?  Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de okul öncesi eğitim, ilköğretim ve ortaöğretim düzeyinde toplam 18.5 milyon öğrenci  bulunuyor.  Örgün eğitim kurumlarında görev yapan  öğretmen sayısı ise 2019-2020 eğitim öğretim yılında 1.2 milyon.      Şimdi asıl anlatmak istediğime gelelim. bence bir kaç yıl içinde tüm eğitimler online olarak internet üzerind

Taksicilik yapmış, Minibüsçülük yapmış,  TIR şoförü olmak istemiş, Lisede 11km okula parasızlıktan yürüyerek gidip gelmiş. Nasıl daha çok kişiyle iletişim kurarım sorusunu kendine hep sormuş, 560bin öğretmenle konuşmuş, Öğrencilerini kuzum diye seven, Bir ortaokul öğrencisini telefonla arayabilecek kadar mütevazi, Uzaktan eğitimi 2021 yılında değil bundan tam yirmi yıl önce düşünmeye başlamış, Bir başka devlet adamının yüz yılda bir başına gelebilecek pandemi ona denk gelmiş,     İşte benim hayranlık duyduğum çok mu çok sevdiğim gerçekten ondan öğreneceğimiz çok şeyimizin olduğunu bildiğim belkide yaşıtlarım arasında en iyi tanıyan öğrencilerden biriyim.     Merak ettiniz dimi :) gerçekten öğrencilere değer veren ve 2018 yılında TC Milli Eğitim Bakanı olan Prof. Dr. Ziya SELÇUK.      Ziya hocamı Bakanımız olarak tanıyor diğer öğrenciler gibi çok seviyordum. Taki Ziya hocam beni telefonla arayana kadar.     Bir gün telefonum çaldı ve İpek nasılsın kuzum? Ben Ziya öğretmen...     Ben şaş

 Aslında adı pek geçmiyor fakat kendisi benim için çok farklı yerde.       Evet bütün hocalarım için yazıyorum demiştim aslında yazdım hepsi hazır fakat üzerlerinde ekleme yapıyorum kısaltmaya çalışıyorum yazılarımı.       Bu   günkü hocam İzzet DİLBER. Zaten Hamdullah Suphi Tanrıöver okulum yazımda nasıl tanıştığımızı yazmıştım İzzet hocam ile. İlkokulum yazımı da okumanızı isterim. Evet bu gün tam sekiz sene oldu tanışalı İzzet hocam ile. İzzet hocamı ilkokulumdan beri tanıyorum. Tabi o zaman aklıma hiç gelmemişti bir gün İzzet hocamın benim sınıf öğretmenim olacağı.       Hadi gelin size İzzet hocamı anlatayım.        İzzet hoca beden eğitimi öğretmeni. SAMSUNLU, ATATÜRK aşığı, beklide onun için bu kadar çok seviyorum onu. Zaten ATATÜRK tşhirtlu bir çok resmimiz var hemen hemen hepsi öyle resimlerimizin. İzzet hocamı tanımayanlar genelde çok sert bir adam bu adam sizin sınıf hocanız mı der. Bunun sebebi İzzet hocam dışarıdan biraz sert durur, fakat İzzet hocam çok yufka yürekli

           Bu gün 1 Mayıs 2021 Cumartesi biraz evvel Dr. Kerem KINIK hocamın bir twitti ile bu akşam tv kanalında canlı yayında olacağını öğreniyor ve rt yapıp hemen ekran başına geçip Kerem hocamı dinlemeye başlıyorum.             Önce bilmeyenler için yazmamda fayda var diye düşünüyorum. Kerem hocam ailemizin en büyüğü. Tekrar yazmakta hiç bir sakınca görmüyorum. GÖNÜLLÜSÜ OLDUĞUM ÇOK BÜYÜK AİLEM KIZILAY. Gönüllüsü olmaktan ONUR ve GURUR DUYUYORUM.              Biraz evvel canlı yayın bitti ve bu yazıyı yazmaya karar verdim. Karar vermemde en büyük etken Kerem hocamın canlı yayında dediği gibi gönüllü olmak çok önemli. Kalpten yapmak gerekiyor. Ben hem gönüllü olarak düzenli sokaktaki dostlarımızı besliyorum hem de sosyal medyadan bunu paylaşarak farkındalık yaratmaya çalışıyorum. Zaten beni takip edenler videoları izlemişlerdir yüzlerce kedi, köpek, martı, karga, güvercin sokakta yaşayan tüm hayvanlar için düzenli besleme yapıyorum. besleme yaptığım noktalar hep aynı yerler olduğu i